yaşadığımız mekanın virtual(sanal) olduğunu söyliyebilirmiyiz
evet bu gurup sadece nükleer bölgelerin üzerinde görülen ufolar,benim bildiğim yaklaşık 2500 adet var ama hepsi için hiçbir zaman yerimiz olmayacak.Elimizdeki varsayalım topun frekansından bahsetmiştim bu topun görünmezliği hareketini fazlalığından ileri geliyor .ama hep orada bulunmakta,yani bir nevi boyut atlıyor.Eğer günün birinde bizler dünya üzerindeki bilgimizle atomların frekanslarını değiştirebilecek teknolojiyi kurabilirsek,neler olabileceğini şimdiden kurmaya başlayın,tahmin ediyorum ki buna vaktiniz yetmeyecek.Oysaki bilimimizin üzerinde oturduğu temel tamamıyla teorik ve dünyasal.Mir uzay istasyonu ve diğer uzay çalışmalarının büyük bir kısmı ne ile uğraşıyor dersiniz.Buralarda bizim bildiğimiz bütün dünyasal fizik kuramları deneye tabi tutuluyor.Uzayda her şey değişik,zaman bile değişik,insanların yaşam süreleri de,Aslında zamanın sabitesi bütün dünya bilimini etkiliyor doğru olduğunu kim iddia edebilir.Bazı kelebeklerin ömürlerinin sadece bir gün olduğunu biliyoruz,bu bir gün içinde bütün yaşam fonksiyonlarını yerine getirebiliyorlar,üreme dahil.Evimizde beslediğimiz petlerin her senelerinin 1.5 veya 2 ile çarpıldığını biliyoruz,kedimiz 5 yaşına geldiğinde 15 yaşında oluyor.Kolumuzdaki saat bize bir sabite veriyor,yaz saati uyguluyorlar,saatimizi ileri veya geri alıp hayatımızı ona göre değiştiriyoruz.Fizik bilimimizde bir sürü saniye hesapları ile formüle ediliyor,ya bunlar yanlışsa.?Bu minicik
satırlarda ,1999 yılının Aralık ayında bir jumbo uçağın, pilotlarının ufo
raporu saklı.
Yıl
3000 dünya üzerinde çok önemli teknolojik gelişmeler var,zamanda seyahat
gerçekleşmiş.Fakat bazı kaideleri var,kendinizi deşifre edemiyor,eski ve
ileriki zamanlardaki herhangi bir olaya katılamıyorsunuz,sadece gözlem
imkanınız var.Aksi olursa şu anki yaşamınızı etkileyecek zincirleme
reaksiyon başlayabilir tamamıyla yok olabilirsiniz.Aracımıza
biniyoruz,saatimizi 1999 yılı Aralık ayına ayarlıyoruz ve düğmeye
basıyoruz.Ortalık bir anda değişiyor ve kendimizi masmavi bir gökyüzünde
bulutların arasında buluyoruz,vaktimiz oldukça sınırlı bir anda bize doğru
gelen büyük kanatlı bir uçan çisimle karşılaşıyor ve çarpışmamak için
manevra yapmak zorunda kalıyoruz. Sonrada Bu garip dev uçan cisme şöyle
bir bakıp zamanımıza geri dönüyoruz
1999,NewYork
Bu
minicik satırlarda aslında 1999 yılının Aralık ayında bir jumbo uçağın
pilotlarının ufo raporu saklı.Zaman içinde zaman
ilginç bir referans:
Zamanda kısa yolculuk
İngiltere'deki Ulusal Fizik Laboratuvarında görevli bilim adamları, zaman içinde kısa bir yolculuk yapmayı başardılar.
Araştırmacılar, bu deneyle Albert Einstein'ın rölativite teorisinin gerçekleştirilebileceğini kanıtladıklarını bildirdiler. Bu deney için iki atom saati kullandıklarını belirten bilim adamları, yolculuk için İngiltere ile Çin arasındaki mesafeyi kullandıklarını söylediler. İki ülke arasında gidip gelen uçağa yerleştirilen iki atom saatinden ikincisinin uçağın dönüş yolculuğunun sonunda birincisine göre saniyenin 55 milyarda bir oranında ileri olduğunu tespit eden bilim adamları, dönüşte kullanılan saatin birincisine oranla daha fazla "yaşlandığını" açıkladılar.(star gazetesinden alınmıştır) 1999,NewYork
bizler şu anda geleceğin geçmişinde miyiz?
geleceğin uzay uçakları,belki de bizi galaksi dışına götürebilecek.
ufolar bizim ilerdeki zamanımızdan geliyor olabilirler mi.?Onların hep burada olduğuna dair bir çok teori ileri sürüle bilinir.ama en karışık olan zaman teorisidir.otoyolda 400 Km hızla ilerleyen bir aracı duran kişiler ne kadar zor algılarsa,aracın içindekilerde dışarıyı o derece zor algılarlar.Ufolar bizim geleceğimizden gelebilirler mi? Bu benim en karamsar teorilerimden biridir.Bizi evrende yalızlığa itmektedir.Havaya atılan kemik parçasından sonra(2001 space odssey, filmi)
uzaydan canlı yayın
şu anda discovery uzaydadır
(yukardaki resim canlı olarak alınmaktadır)ve dünya bilimi
gelişmektedir,belki 5000 yılında galaksimizin bir çok bölgesi insanlar
tarafından keşfedilecek,koloniler kurulacak,yeni türlerin genetik yapıları
çevrelerine göre değişecek uzay adeta boğaz köprüsü trafiği gibi
olacaktır.Bütün bunları yapacak olan sadece dünya insanıdır,sonra ,zaman
makinası ile sık sık geçmişlerinde görüneceklerdir.Yoksa bizler şu anda
geleceğin geçmişinde miyiz?.Bunların çok karmaşık olduğunu söylemeye gerek
yok ,mantık bile yetersiz kalabiliyor.Teorinin bu bölümü olabilirlik
taşıyorsa ,karamsar teori ismi dünyanın evrende yalnız olduğunu
gösteriyor.Oysa ki bu bence insanlara verilmiş bir ceza olmalı diye
düşünüyorum.Kozmik son nerede bitiyor,bunun arkasında ne var.?"Biz
hepinizi çift yarattık" bunu söyleyen Kuran ne demek istiyor.Benim bir
ikizim mi var yoksa dünyanın bir ikizi mi var.Dünyanın ikizi teorileri çok
ilgi çekiyor ama teleskopla görülemeyen bir dünya acaba nerede,veya
evrenin diğer köşesinde bizim tam tersimizde mi? siyah beyaz gibi.Bu
bilmeceyi bize sunan Kuran aynı zamanda bir başka görmediğimiz dünyayı da
bilgilerimize sunuyor.
"Bizler, Tanrının düzen kurucu mekanizma
elçileri olarak, sizlere bu yoldan yardımcıyız.Sizlerin UÇAN DAİRE (yani
UFO) dediğiniz diskler, bizlerin iletişim aracıdır."AHMED HULÛSİ
Cinler ,insanlarla beraber yaratılmış ama bizler
göremiyoruz.Yukarıdaki kaynakta Ufoları cinlere bağlıyor,bu inanılmaz bir
saçmalıktır ama galiba bir ön sayfadaki anlattığımız elimizde hareket eden
top teorisi ile cinlerin varlığındaki esrarengizliği açıklayabiliriz.Dünya
üzerinde bir çok varlık değişik boyutlarda yaşamakta,zaman zaman bu
boyutlarda kesişmektedir?
aynı Mobius düzlemi gibi bu düzlem üzerine teorik olarak yaşayanlar birbirlerini göremez
Mobius strip'i veya düzlemi
üzerinde biraz durmak istiyorum,belki dünyanın ikizi kavramını
açıklayabilir,burada bahsedeceğim konu sadece benim tezimdir.Mobius
düzlemi alman matematikçi August Ferdinand Mobius tarafından (takribi
olarak 1858 de)düşünülmüştür.Aynı zamanda mobius geçişi olarak da
bilinir,sadece tek bir yüzü vardır.Evrenin yapısı konusunda bir çok teori
bulunmasına karşılık yaratılışının büyük patlama ile olduğu ve patlamanın
genişleme etkilerinin devam ettiği bildiğimiz en son teoridir.buna göre
yıldızlar ve gezegenler birbirlerinden gittikçe uzaklaşmakta,yani evren
hala genişlenmektedir.Ancak evrenin geometrik yapısındaki gizem halen
devam etmektedir.Evrenin hep aynı düzlem üzerinde olduğunu bazı yerlerinde
ise kıvrıldığını düşünebilir miyiz.?
Eğer bu düzlemin kıvrıklığı
örneği evrenimizde de varsa,dünyamızın ikizininin neden teleskoplarla
gözlemlenemediği de ortaya çıkmaktadır.ayrıca bazı gezegenler arası
seyahat eden araçlar varsa bu düzlem üzerinde mesafeleri çok kısa zamanda
alabilecekleri de ispatlanmaktadır.
(resme tıklayın)
Şimdi yukarıdaki mobius düzlemi üzerine iki adet dünya koydum.(resmi üzerine tıklayarak büyütün)Birincisi sağ üst taraf da bizim yaşadığımız dünyamız,ikincisi de düzlemin sol tarafında ikizimiz,biz hiç bir şekilde ikizimizi görme şansına sahip olamayız,bu düzlemi kullanarak seyahat bilgimizde olmadığına göre bu dünyayı keşfetmemiz şimdilik güç,belki de bu düzlem arasında manyetik bir etkileşim de bizim bu dünyayı algılamamızı zorlaştırıyor,ama ya diğer dünyadakiler,onlar bizden daha ileri bir teknolojiye sahiplerse?
yukarıdaki örnekte aynı düzlem üzerinde olan karıncalar birbirini görememektedir.Bu düzlem öyle bir geometri içeriyor ki bu günkü bilgisayar tekniği ile strip'e sadık kalarak bir çok hareket elde edebiliyoruz
büyük resim için tıklayın